Pandemi Sürecinde B2B Kullanımı

Pandemi sürecinde değişen e-ticaret rakamlarını en güncel şekilde blog sayfamızdan sizlere duyurmaya çalışıyoruz. Mart ayından beri ülkemizde değişen süreç herkesi evden çalışmaya itti. Bu anlamda daha önce sanal ortama yatırım yapan firmalar şanslı sayıldı. Çünkü bu salgın döneminde işlerin büyük bir kısmı sanal ortamdan yürüyor. Pandemi sürecinden sonra evlerde yürütülen işlerin aksamadan devam edebileceği görüldü ve bu sistem çalışma şekillerini değiştirerek şirketlerin de onayını aldı. Bu süreçten sonra evden çalışmaların devam edebileceği de herkes tarafından görüldü. Geçtiğimiz nisan ayı gerçekten e-ticaret açısından bir devir yaratacak nitelikte. Bizlerde bu çarpıcı gerçekleri sizlerle paylaşmak adına İstanbul Ticaret Odası Başkanının açıklamalarına doğru yolculuk ediyoruz.

B2B ve Pandemi

İTO’nun başkanı Şekip Avdagiç Türkiye’de 150.000 kadar lokanta ve kafe işletmeleri bulunduğunu söylüyor ve bunların büyük bir kısmının da İstanbul’da olduğuna işaret ediyor. Pandemi sürecinde en büyük mağdurlar da kafe ve lokanta sahipleriydi. Bu anlamda en büyük kayıpları İstanbul vermiş gözüküyor.  Bazı kafe ve lokantalar evlere paket servisler yaparak bir şekilde işlerini yürütmeyi başardı. Ama bazı küçük kafeler ve eve servis sistemini geliştirememiş olan kafeler büyük mağduriyet yaşadı. Bu anlamda lokanta ve kafeler uzun bir süre insanlar tarafından tercih edilmeyecek gibi görülüyor. Çünkü bu kalabalık ortamlar ne kadar dezenfekte edilse bile insanların kafasında soru işareti bırakacak.

Bu durumda kafe ve lokantaların da e-ticarete başlaması en güvenli yol gibi duruyor. Hemen hemen her sektör gibi bu sektörler de bir şekilde uzaktan işlerini yürütmek zorunda ve e-ticaret kafelerin de kapılarını aralıyor. Bundan sonraki süreçte kafe ve lokantalar ürünlerini internet ortamında güvenli bir şekilde satışa sunabilecek.

Herkes E-Ticareti Öğreniyor

Türkiye’de e-ticaretin tavan yaptığı bu zamanlarda bir ilk daha gerçekleşiyor. Şekip Avdagiç’in açıklamalarına göre nisan ayında 3 milyondan fazla kredi kartından e-ticaret sitelerinde alışverişler yapıldı. Bu kadar fazla kredi kartının internete girişiyle online alışveriş yapmayan bir çok insanın da bu işi öğrendiği görülüyor. Bu süreçte herkesin bir kredi kartına ihtiyacı olacağa benziyor. Aynı zamanda insanlar e-ticaret konusundaki tüm ayrıntıları da bilmeye başlıyor. Yani bu anlamda genişliyoruz diyebiliriz. E-ticaret hızlı bir şekilde gelişerek ilerliyor ve bu sayede kaybolan ekonomimizi toparlamaya başlıyoruz. Türkiye’nin ekonomisinin şekillenmesinde e-ticaretin faydaları kesinlikle inkar edilemez.  Tüm sektörlerin yavaş yavaş e-ticaret detaylarını öğrenmesi gerekir.

E-Ticaretin Türkiye’ye Faydaları

Bu başlığımızda e-ticaretin Türkiye’ye getirilerinden biraz bahsedelim. E-ticaret sayesinde kurumlar ve müşteriler birbirleriyle anlık olarak bir bağ kurabiliyor. Müşteriler internet ortamındaki birçok siteden firmaların ürünlerine kolaylıkla her saat ve her saniye ulaşıp sipariş verebiliyor. Sipariş girdileri anında müşterinin üyelik ekranında görüntülenebiliyor. Müşteri siparişinin nerede olduğunu hangi kargoyla gelebileceğini anında görüntüleyebiliyor. Ayrıca firmalar iade koşulları da sunuyor. Bu sayede beğenilmeyen ürünün geri iadesi de sağlanabiliyor. Güvenli ödeme koşullarıyla da her iki taraf endişe etmeden işlerini halledebiliyor. E-ticaret sitelerinde ödeme koşulları kodlarla korunuyor ve sahtekarlık gibi sıkıntılar hemen gün yüzüne çıkabiliyor. Müşteriler de istediği kartından ödeme işlemini gerçekleştirebiliyor. Kartların arka tarafındaki güvenlik kodu girilmeden alışveriş yapılamıyor. Bu kod kişisel olarak herkesi birbirinden ayırıyor. Dolandırıcılık gibi sıkıntılardan sistem hemen haberdar olabiliyor. Müşteriler bu sayede güvenli bir şekilde ödemelerini yaparak ürünlerini beklemeye koyuluyor. Bu noktada firmaların gerçekten güvenilir bir kargo şirketiyle anlaşması çok önemlidir. Çünkü kargo şirketleri müşteri ile firmalar arasında en önemli ulaşım işlemlerini sağlıyor. Kargo sisteminde bir arıza olması her iki tarafa da olumsuz yansıyor. Ürünlerin müşterilere en geç 3 gün içerisinde teslimi sağlanmalıdır. Ayrıca gelen ürünlerde kırık çıkık gibi sıkıntıların da olmamasına özen gösterilmelidir. Müşteriler kargolarında olan herhangi bir sıkıntıdan direkt olarak firmayı sorumlu tutar. Firmalar da bu hususta anlaştıkları kargo şirketlerine dikkat etmelidir.